GRİP (İNFLUENZA) NEDİR?
İnfluenza virüsünün neden olduğu; özelikle sonbahar ve kış aylarında ateş, öksürük, halsizlik,vücut ağrısı, başağrısı, bulantı ve kusma gibi şikayetlerle ortaya çıkan virüs kaynaklı bir hastalıktır.
FARKLI GRİP TİPLERİ VAR MIDIR?
İnfluenza A, İnfluenza B ve İnfluenza C olmak üzere üç alt tipi vardır. İnsanlarda sık görülen tipler İnfluenza A ve İnfluenza B dir. Bu tipler kış aylarında ortaya çıkan grip salgınlarının başlıca sorumlusudur. İnfluenza A kendi içinde H ve N antijenlerine göre alt tiplere ayrılır. H1N1 (domuz gribi), H5N1 (kuş gribi), H3N2 (mevsimsel grip) gibi birçok alt tipi vardır.
GRİP AĞIR SEYREDEBİLİR Mİ?
İnfluenza virüsünün tüm alt tiplerinde özellikle risk grupları olan yaşlılarda, küçük bebeklerde, kronik hastalığı olanlarda çok düşük oranda ağır seyretme riski mevcuttur. Dolayısıyla griple başvuran her hasta klinik olarak ağır seyrediyorsa antiviral tedavi ve diğer destek tedaviler açısından değerlendirilmelidir.
BURUN SÜRÜNTÜSÜ ALMAK GEREKİR Mİ?
Ayaktan tedavi edilen ve hastaneye yatışı gerekmeyen hastalar için tedavi kararı klinik bir karar olduğundan burun sürüntüsü almak şart değildir. Ayrıca burun sürüntüsü alınarak yapılan hızlı antijen testlerinin; testin tipine ve yapılma koşullarına bağlı olarak yanlış sonuçlar verebileceği unutulmamalıdır.
BURUN SÜRÜNTÜ SONUCU “İFLUENZA A(+)” SAPTANMASI DOMUZ GRİBİ ANLAMINA GELİR Mİ?
Hayır, hızlı antijen testi sonucunda influenza A(+) saptanması domuz gribi anlamına gelmeyebilir. Çünkü yukarıda da açıkladığımız gibi İnfluenza A’nın domuz gribi dışında birçok alt tipi vardır. Domuz gribi kesin tanısı için PCR yöntemi ile influenza A H1N1 alt tipinin tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca halk arasında domuz gribi olarak bilinen H1N1 alt tipinin neden olduğu enfeksiyonların diğer mevsimsel grip tiplerinden çok da farklı olmadığı unutulmamalıdır. H1N1 ve diğer mevsimsel grip türleri benzer risklere sahip olup, benzer hastalık tablolarına neden olmaktadır.
GRİPTEN NASIL KORUNABİLİRİZ?
Bulaşıcı bir hastalık olduğundan mümkün olduğunca ve gerekmedikçe çok kalabalık ortamlara girmekten kaçınılmalı, kalabalık ortamlarda bulunan ve çalışanlar bulundukları ortamı sık sık havalandırmalı, ellerimizi sık sık yıkamalı ve diğer hijyen kurallarına mümkün olduğunca uymalıyız. Ayrıca bol sebze, meyve tüketmeli, mümkün olduğunca dengeli ve doğal beslenerek bağışıklık sistemimizi bu tür enfeksiyonlara karşı güçlendirmeliyiz.